Ofis Gradyan
Ankara / Türkiye, 2017
Ofis Gradyan Ankara’nın Eskişehir Yolu olarak tariflenen Dumlupınar Bulvarı üzerinde konumlanır. Kent merkezini Kızılay’dan başlayıp Eskişehire bağlayan Dumlupınar Bulvarının son yıllarda ivedilikle yoğunlaşan ticari blokların hakim olduğu ticari bir aksa dönüştüğü görülür. Bulvarın Güney tarafında diğer Bakanlık yapıları göreceli olarak hakimiyetini sürdürürken, Kuzey tarafında sayısı giderek artan alışveriş merkezlerinin birbirleriyle rekabeti ve oluşturdukları potansiyel kentsel dinamizm farklı ihtiyaçlar ya da önerileri de beraberinde getirmiştir. Bu ana Bulvar’ın giderek ticari bir aksa dönüşmesi ve yoğunluğun Kuzey tarafında artması hızlı geliştirme kentsel politikaları düzleminde iki şekilde okunabilir: birincisi, konumları ve algılanabilirlikleri itibariyle burada sıralanan yapıların kendini en kolay biçimde açığa vurması, ikincisi ise, her ne kadar mütevazi bir mimarlık biçimiyle yorumlansalar bile kendi aralarında tutarlı ya da tutarsız bir “bağlam” oluşturup birbirini besleyecekleri gerçeğidir.
Ofis Gradyan yapısı, yukarıda sıralananların aksine kendini baskın bir biçimde göstermeye ihtiyaç duymayan ve belirli gereksinimleri kendi makul ölçeğiyle karşılamak üzere önerilmiştir. Standartların ötesinde bir ofis yapısı olarak önerilen Ofis Gradyan, günümüz ofis mekanlarındaki çalışma koşullarının verimliliğini göz önüne alarak, kendi pasif iklimlendirme yöntemleriyle mekanın sürdürülebilir doğasına odaklanmıştır. Toplamda 11 kat’a ulaşan ofis yapısı, çevresindeki yapılardan bağımsız bir referansla bu yapılarla kat yüksekliği irtibatını koparmış, önerilen ikincil bir şeffaf cidarla genel kütle etkisi olabildiğince yok edilmiştir. Kütle, zemin katta ana Bulvarla ilişkisini direk olarak kurmakta ve 1.katta önerilen büyük dinlenme terası ana blok’un geriye çekilmesiyle cephe kabuğunda yaratılan derecenlendirme etkisi genel kütlede de uygulanmaktadır. Böylece yapı, ana bulvardan olabildiğince uzaklaştırılarak kendi gösterme çabası içinde olmadan yükseldikçe şeffaflaşan belki de yok olan bir etki yaratır. Plan şemasından bağımsız hareket eden bu şeffaf kabuk, sadece detaylarda algılanabilen ve kendi başına hareket edebilen yatay kayıtlarla okunur. Bu yapının, yükseklik bitiş etkisinin algılanmaması üç temel tasarım prensibiyle sağlanmaktadır; birincisi, dış cidarın, içerdeki kat bölünmelerinden bağımsız olarak, kendi başına hareket eden yatay kayıtlarla zenginleştirilmesi, ikincisi, farklı geçirgenlik değerine sahip şeffaf ve renksiz camların dağılımının oluşturduğu derecenlendirme etkisi, üçüncüsü ise, cephe asansörü ve diğer teknik alanların dubleks kat içinde gizlenmesiyle binanın bitiş algısının yok edilmesi.
Havada bir tül etkisiyle hareket eden cephe sistemi, aynı zamanda Güney, Batı ve Doğu cepheli balkon alanları çift cidarlı olarak tasarlanmıştır. Zemin katın kullanımı tamamiyle sergi salonu olarak işlevlendirilirken, diğer tüm katlar 10.kata kadar esnek planlı ofis birimleri, 10 ve 11.katlar ise dubleks ofis birimleri olarak tasarlanmıştır. Ofise hizmet eden otopark ve servis alanları 4 bodrum kat’a dağıtılarak çözümlenmiştir. Doğu cephesindeki ofis birimleri ikincil cidar içinden okunabilen diagonal kesilmiş bir planla kendi iç balkonlarını oluşturmakta, ve ana bulvara doğru cephe vermektedir. Oluşturduğu ayırt edici görsellikten ziyade, özel olarak tasarlanan bu dış kabuk, aynı zamanda iç mekanlarda kendi pasif iklimlendirmesini oluşturmakta ve doğal gün ışığından olabildiğince en üst düzeyde yararlanmaktadır. İç mekanlarda önerilen plan şeması farklı ihtiyaçlara göre kurgulanabilen esnek alanlar olarak tasarlanmıştır. Kütlenin varlığını temsilen oluşturduğu tek hareket, yan yol cephelerde Güneye ve Eskişehir Yolu’na yönelen zemin katta “etek” gibi binayı saran ve hareket edebilen cam saçaktır. Genel kütle boyunca oluşturduğu mütevazi dili burada da gösteren bu hareketli cidar, yapının bütünlüğünü ve mimari dilini korumakta ancak cephede önerdiği yeni hareket sistemi ile farklılaşmaktadır. Ofis Gradyan’ın aynı bulvar üzerinde sıralanan diğer yapıların izlediği stratejilerin ve benzer davetkar tutumların aksine, yapı girişini ana cephesini verdiği ana bulvardan almaz, olabildiğince ilk görüşte algılanmayan bina girişi Güney cephesindeki yeşil alana bakan cephede çözümlenmiştir. Ofis Gradyan yapısı, çalışma mekanlarının kavramsal ve fonksiyonel olarak sürdürülebilirliği, gelecek kullanımlara yönelik değişkenliği ve kendi iklimlendirme yöntemlerini göreceli “teşhir” kavramı üzerinden sorunsallaştırmasıyla, Ankara’nın en önemli aksında kent seviyesinde yeni bir arayüz olmayı hedeflemiştir.
Proje künye:
Proje adı: Ofis Gradyan
Mimar: rggA Mimarlık
Tasarım ekibi: R.Güneş Gökçek, Ahmet Çağlar, Ozan Burak Güzey
Yer: Eskişehir Yolu (Dumlupınar Bulvarı), Ankara
İş veren: Gizli
Program: Ofisler, showroom, kapalı otopark, teknik hacimler
Bina kat sıyısı: 11 (4 Bodrum kat, zemin kat, 11 kat ofisler)
Arsa alanı: 5,000m2
Toplam inşaat alanı: 24,735,25 m2
Yükseklik: 48,5m
Proje yılı: 2017